Sadece Adımı Yazıyorum!
giris

1 Şubat 1999 / Sayı: 15

 Başyazı
 İşkampavya
 Kadının Yeri
 Muamma
 Diyarbakır
 Grafiti 1

Kalem: TURBO/S2K^STATİK

Dünya üzerindeki tüm Graffiticilerin polise yakalandığı anda söylediği ilk şey. "SADECE ADIMI YAZIYORUM!"

Nedir bu Graffiti? İnsanlar neden kendilerini bu biçimde ifade eder?

Türkiye'nin yeni yeni tanıştığı bir hastalık bu.

Sokakta yürürken çöp tenekelerine ve duvarlara sprey boyalar, kalın marker kalemler ile yazılmış kargacık burgacık yazılar görürseniz bilin ki; bunlar genelde isimlerdir. Bu yazıları yazanlar WRITER diye adlandırılır ve isimlerin neredeyse hepsi takma adlardır.

Yapılan iş, yasal olmayan bir olay. Kamu mallarına zarar veriyor, bir çok kişinin evlerinin duvarlarına ve kapılarına izinsiz yazılar yazıyorlar. Bazı insanlar bunu TERÖRİZM ile eşdeğer tutuyor. Bazıları ise Graffitiyi VANDALİZM'e dahil ediyor.

Graffiti için farklı görüşler de mevcut. Kimileri bunu POP-ART sanatının bir dalı olarak görüyor. Bana sorarsanız; bu sokaktan gelen bir sanat: ALT-KÜLTÜR SANATI.

Peki insanları bunu yapmaya zorlayan sebep nedir? Graffiticilerin tek söylediği; adlarının herkes tarafından bilinmesi, meşhur olmak isteği. Ama bu bildiğimiz meşhurluğa benzemiyor. Kendini öne çıkarmadan gizli bir meşhurluk bu.

Grafiticiler yaptıklarını sisteme karşı bir başkaldırı olarak değerlendiriyorlar. Kendilerince insanların ve kamunun mallarına zarar verip tatmin oluyorlar. Bir yandan da tepkileri üzerlerine çekip kötü de olsa adlarını duyuruyorlar.

İnsanların bu olaya bakış açıları farklı. Renkli ve büyük yapılan Graffitileri insanlar genelde seviyor. Ama TAG adı verilen imzaları pek sevmiyorlar. Sevilenleri yapmak, oldukça tehlikeli ama ötekiler daha kolay. Bir TAG atmak 3-4 saniye sürüyor. WRITER'lar meşhurluğu daha çabuk yakalamak için bu yolu tercih ettiklerini söylüyor.

Gelecek sayıda size Graffitinin tarihçesinden bahsedeceğim. Bir dahaki sayıya kadar yeraltında kalın! Underground takılın.