13'e ulaştık. 13! Uğursuzluğun kapısını açan anahtar...

Pek batıl bir inanç olan ``13'ün uğursuzluğu" Hıristiyan geleneğinin dünyaya bıraktığı korku mirasından bir parça. Bilirsiniz; İsa'nın 13 havarisi vardır da, meşhur Son Yemek'ten sonra biri (Juda) ihanet eder ve eleverir İsa'yı...

13'ün daha eskilere uzanan öyküleri de var aslında.

Büyük İskender'in babası Philippe kendi heykelini 12 tanrı tasvirinin bulunduğu aynı kaide üzerine diktirmişmiştir de çok geçmeden düşmanlarının hazırladığı bir suikaste kurban gitmişmişmiştir...

Mistikler de derler ki; 12 evrenin düzenini simgeleyen sayıdır. 12'ye eklenen 1 bu düzenin bozuluşunu temsil eder. Tarot kartlarında 22 imgeden oluşan ve kadere bağlı etkileri anlatan majör arkana (büyük sırlar) destesinde13. kart Ölüm'dür, vs. vs... Biraz daha kurcalansa kimbilir neler neler çıkar...

Her nekadar batıl da olsa, bu uğursuzluk söylencesinin yansımalarını çağdaş dünyamızda görmek hâlâ olası. Örneğin, büyük otellerde ne 13 numaralı oda ne de asansörlerinde 13.Kat düğmesinin bulunmaması gibi. Hatta Avrupa Birliği'nin bayrağında 12 yıldız bulunmasını da 12 havari dolayısıyla bu konuyla ilişkilendirenler var (Yazman'ın kulakları çınlasın). Bu birliğe üye olan devlet sayısı 12 de olsa 20 de olsa, bayraktaki yıldız sayısının değişmeyeceği beyan edilmiş AB ilgilileri tarafından. Anlayana saz misali...

Eh işte, yaşamın çeşnisi olarak kabul etmek gerek bunları...

Biz de, ceşni olsun diye bir an "13'ten 14'e mi atlasak?" diye düşünmedik değil. Zira, tesadüf müdür nedir; bu sayımızda bize katılan Kuhle Vampe ile yazar sayımız da 13'e ulaştı. Sürekli okuyucularımız, "aa, atıyorsun, saydık, şu ana kadar 16 kişi yazmış" diyebilirler. Oysa bilmiyorlar ki; bu yazarların birden fazlası değişik mahlaslar kullanıyorlar. Efendim, fazla açık etmeyelim durumu...

Neyse ne... Artık uğursuz olsa da olmasa da Yer6, 13. sayısıyla karşınızda.