Tennur
Üst Düzeye Çık Sonraki Başlığa Git

Tennur

Kalem: MİR

Hollywood 1998 yılını, kıyamet korkusunu harekete geçirip voliyi vuracakları bir av mevsimi olarak belirledi biliyorsunuz. Deep Impact, Armageddon, Astroid gibi görsel efekt yüklemesi yapılmış filmler, olası bir kıyametin senaryolarını çizdiler imgelemlerimizde. Tabii bu fırsatı Hollywood yapımcılarına veren Nostradamus'un 7 Temmuz 1999 tarihiyle ilgili kehanetleriydi hiç kuşkusuz.

Eh! Takdir edersiniz ki, kıyamet senaryoları üretmek yalnızca Hollywood yapımcılarının tekelinde olmamalı değil mi?! Biz de kendi çapımızda, hem biraz da otantik değeri olan öngörülerde bulunabiliriz…

Hud 11/40: Sonunda emrimiz gelip tennur kaynamaya başlayınca dedik ki….

Kur'an da geçen bu kelime; tandır kuyusu-yüksek yerler, tepeler gibi farklı şekillerde çevrilmiştir. Bunun sonucunda da üzerinde görüş birliği olmayan, anlamsız  veya anlaşılamayan, herkesin kendince bir anlam yüklediği bir kelime olarak kalmıştır.

Şimdi bir anlam da ben vermeye çalışayım.

Tennur'u "Dünyanın merkezindeki  magma tabakası" diye düşünürsek ve Kur'an'da söz edilen bazı kıyamet alametlerini bununla bağdaştırırsak (onlar bütün tepelerden akarak gelirler, denizler tutuşur, dağlar hallaç pamuğu gibi atılırlar, vb…), bakalım neler çıkacak.

  • Dünya ortalama bir sıcaklığa sahiptir.
  • Atmosferden dolayı sera etkisi vardır.
  • Ay, mevsimleri ve günleri ayarlar. Ay'ın çekim gücünden kaynaklanan Gel-Git olayları dünyanın dönüşünü yavaşlatır. Kara yaşamı için bu gereklidir.
  • Yeryüzü atmosferini oluşturan gazların çoğunluğu oksijendir.
  • Yaşam için vazgeçilmez bir kaynak olan Oksijenin yapısına bir bakalım. Kokusuz, renksiz, havada bulunan ve tüm yaşam formlarının oluşmasında ve devamında gerekli bir gaz... "Isınan hava genişler-yükselir" diyoruz. Burada genişleyen ve yükselen oksijendir. Oksijen molekülleri şu anki atmosferimizde ve ortalama sıcaklığında, doğal yaşamın sürekliliği için gerekli şekliyle (genişlememiş şekilde) bulunmaktadır.

    Atmosferdeki molekül ve atomlar sürekli kaçma eğiliminde olmalarına karşın dünyanın çekim gücü buna izin vermez. Moleküllerin kaçma kabiliyeti sıcaklıkla bağlantılıdır.

    EĞER;

  • Güneş ile dünya arasındaki mesafe daha yakın olsaydı; atmosfer çevresinde oluşacak sıcaklık, tüm moleküllerin ısınmasına (kaynama ve genişlemesine) neden olarak onların kaçmasına zemin oluşturacaktı.
  • Bu mesafe daha uzak olsaydı; moleküllerin hareketleri yavaşlayacak ve yoğunlaşacak ve dünya tarafından özümsenecek benzeş olacaktı.
  • Güneşten alınan dünya ısısı dünya atmosferi tarafından ayrışıma uğramalıdır. Bu yüzden de belirli bir eksende ve belirli bir hızda dünya dönüşümü olmalıdır (zaten vardır).

    EĞER;

  • Bu dönüş yavaş olsaydı; ani soğuk o bölgedeki yüzey tarafından emilecekti.
  • Bu dönüş hızlı olsaydı; tüm bölgeler yeterli derecede ısınma şansına sahip olmayacaktı.
  • Bu yüzden de şu anda dünya belli bir rotada ve belli bir hızda dönmektedir. Yani şu an için bir sorun gözükmemektedir.

    Ancak eğer bu moleküller ısınırsa ne olur ?

    Atmosferdeki moleküllerin oranı büyüyecek ve sera etkisi yapan atmosfer uzaya kaçacaktır. Böylece yeryüzü atmosferini yitirecektir. (Burada hatırlamamız gereken "ozon tabakasındaki deliktir". Kolayca kaçabileceği yer de mevcuttur.)

    Peki ama bu kadar yüksek ısı nereden kaynaklanacaktır?

    Bu soruyu "tennur"a verdiğimiz anlam ile açıklayalım.

    *Magma tabakası kaynamaya başladığı zaman lavlar tüm tepelerden yani volkanlardan püskürerek akmaya başlar.

    LAV; 900-1200 derece sıcaklığa sahiptir. Yaklaşık 430 volkanın 275'i kuzey, 155'i güney yarımkürede... Pasifik'te 336 aktif volkan, birçoğu da yarı aktif ve ölü. Böylece binlerce volkan var ve hepsi de denize yakın dağlık bölgelerde yoğunlaşmışlar.

    Hepsinin bir anda patladığını bir düşünün. Moleküllerin bir anda yeryüzünden uzaya kaçtığını…

    Üst Düzeye Çık Sonraki Başlığa Git