Vaka-i Takvim
Üst Düzeye Çık Sonraki Başlığa Git

Kalem: Toranaga

Bu yılbaşı üzerinde kocaman 1998 yazan takvimlerimizi atıp, yerine 1999 yazan takvimleri astık. Her yaprağında birtakım sayılar bulunan bu kağıt tomarının hayatımızı nasıl derinden etkilediğini anlatmaya gerek var mı?

2000'e 1 kala, hayatımızın her aşamasındaki ana unsurlar bilimsel temellere dayandırılmıştır.

Önemli biri dışında: TAKVİM.

Tarih, insanlığın her şeyi. Geçmişi, bugünü ve geleceği… Bir yerlere doğru akıp giden zaman birimleri Dünyanın öyküsünü kimlikler takvim yapraklarında.

Bugün bütün dünyanın ortaklaşa kullandığı 2 ana takvimleme sistemi var: Miladi ve Hicri.

Miladi takvim bir insanın doğum gününe göre düzenlenmiştir. Hatta bu takvim düzeni o kadar zorlanmıştır ki, günlerden bir gün takvimde oluşan 12 günlük sarkma, papalığın emri ile DÜZELTİLMİŞ, dünya tarihinin 11 günü silinmiştir. Bugün de, bu sarkmanın birikmemesi için 4 yılda 1 kere Şubat ayı 29 gün hesaplanır.

Diğer yaygın kullanımlı takvim hicri takvimdir. Bu tarihleme sistemi de, bir insanın bir yerden bir yere yolculuğunun tarihini temel almıştır.

Arkeolojik kanıtlardan anladığımız kadarıyla, insanlık, tarihi boyunca pek çok takvim geliştirmiştir. Hepsi de astronomi yani evrenin içinde bulunan unsurların matematiksel ifadelerini temel alarak hazırlanmıştır. AY ve GÜNEŞ TAKVİMLERİ bunlardandır.

Ama insanlık, tarihi boyunca bilimsel temelden bu kadar uzak tarihleme sistemi daha kullanmamıştır herhalde. Hele bu saçma tarihleme sistemlerinin (ki bunlara sistem bile denemez) yaygınlığını düşündükçe üzülmemek elde değil.

Bugün kullanmakta olduğumuz takvimlerde, yılın solstisleri, ekinoksları (gündüz-gece eşitliğini sağlayan, güneşin gök ekvatorunu kesiş noktaları) gösterilmemiştir. Miladi yılımız, rast gele bir gün olan 1 Ocak'tan başlar. Bu düzen belki bir bakıma kullanımda ortaklığı sağlamak açısından pratiktir ama hiç de bilimsel değildir.

Oysa eskilerin kullandığı tarihleme sistemlerinden biri olan İnka'lara miras kalmış TİAHUANAKO takvimi bilimseldir.

Yıl, bu eski takvime göre evrensel sistemde belirli bir yerde, yani güneşin, gök ekvatorunun kuzeyinden çıktığı sırada başlar ki bu tarih miladi 21 mart civarıdır.

Bu takvim, yılı solstisler ve ekinokslar ile dört bölüme ayırmış, gerçek mevsimleri belirtmiştir. Her mevsim bölümü üç kısma ayrılmış, bu suretle yılın gerçek 12 ayı ortaya çıkmıştır. (İnka'ların ``usta mevsimler de amma değişti ha" dediklerini hiç zannetmiyorum.)

12 ay için ayrılan her bölümde, ayların başlangıcı saat olarak belirtilmiştir.

Bu takvim 40 tonluk bir dikilitaş üzerine kazılıdır. 1930 yılında alman arkeologu Kiss tarafından çözülmüştür. Burada yan yana 3 takvim taşı vardır. Her biri üç ayrı BİLİMSEL takvim hesabını göstermektedir.

Birinci takvim KUTSAL YIL hesabıdır. 1 yıl 260 gün olarak hesaplanmıştır.

İkinci takvim GÜNEŞ YILI hesabıdır. 1 yıl 365.2422 gün olarak gösterilmektedir.

Üçüncü taştaki takvim ise VENÜS YILI hesabıdır. 1 yıl 225 gün olarak gösterilmiştir.

Şimdi diyeceksiniz ki, ``Boş ver usta, yılbaşı değil, aybaşı daha önemli. Maaş alcaz. Söylemesi hoş, gerisi boş."

Haydi gülelim ağlanacak halimize…

Üst Düzeye Çık Sonraki Başlığa Git