Bizim için karanlık sayılabilecek uzak geçmişimizde var olmuş ileri (!) uygarlıklardan söz etmekteler. Dünyanın birbirinden çok uzakta bulunan ve birbirleriyle iletişimsiz yerli halkların masal ve efsanelerinde, söz birliği edilmiş gibi aynı öyküler anlatılmakta:

"-Eskiden çok büyük uygarlıklar yaşamış ve yok olmuşlar."

Dünyanın her yerinde, hatta deniz diplerinde görülen yüksek duvarlar, caddeler, piramitler, yerleşim yeri yıkıntıları; anlam veremediğimiz dev işaretler ve Stonehenge gibi yapı blokları yok olmuş eski uygarlıklara mı işarettir? İnsanlık, çoğu kişinin düşündüğü gibi sürekli ve düzenli  bir gelişim geçirmemiş, aksine ilerlemeler ve gerilemelere mi sahne olmuştur?

Bilgilerimiz, bizim bu geçmiş ve bilinmeyen çağlar hakkında değerlendirmeler ve açıklamalar yapmamıza yeterli değil. Geçmişin karanlığından kulaklarımızda kalan birkaç söz ve hikaye ile yetinmek zorundayız. Akademik çalışmaların çoğu ise tutucu, ``istenen" tarihi ispat etmek için yapılmış...

Birtakım yazılı bilgiler kalmış ise de onlar da barbar insanlığın ve gerçeklerden korkan iktidarlar nedeniyle kurban edilmiş. Güney Amerika Uygarlıklarının yok edilmesi, sağaltıcıların cadı diye, kimyagerlerin büyücü yakıştırmasıyla engizisyona kurban gitmesi, kendi ideolojileriyle çelişiyor diye 2.Paylaşım Savaşı'nda nice İskenderiye Kütüphanesi'ni dolduracak eserin yok edilmesi, belki de eriştiğimiz bilgiyi unutmamızın nedenlerine  acı birer örnek. Ama bilgi arayışı sürüyor... Bulunmuş şeyleri yeniden bulmak için mi bütün bu uğraş?

Bunları anlatarak şu konuya geliyorum. İnsan olarak var oluşumuzun amacı ne? Bütün bu uğraş, kısır döngüler ne için? Neyi elde etmeye çabalıyoruz?

Karnı doyduktan ve üredikten sonra insanoğlu için hedef ne? Teknoloji  sadece yiyecek, iletişim ve barınma için kolaylıklar sağlıyor. Daha ilerisi için amaç ne?

Dini açıdan bakarsak, bütün amaç; iyi bir kul olmak. Uygarlıklar ve ülkeler bazında bakarsak bütün amaç; iyi bir vatandaş olmak. İnsanlık açısından bakarsak, iyi bir arkadaş, eş, öğrenci, evlat, dost, komşu vb.. olmak.

Oysa, İyi ve kötü insana ait kavramlardır. Her zaman diliminde ve her yaşama koşulunda bu değerler farklılık gösteriyor.

Eeeee? Öyleyse ne için? Bütün bu uğraş ortalama 75 yıllık ömrümüzde sadece OYALANMAK için mi?