Amma Abartıyoruz!
Üst Düzeye Çık Sonraki Başlığa Git

Amma Abartıyoruz!

Kalem: Hekim

Hakikaten  bazen fazlasıyla abartıyoruz. Mesela A.B.D., Kuzey Irak'ta, ilerde Türkiye ve İran'ın bazı bölgelerini de içine alacak şekilde sözde bir Kürt devleti kurmak istiyormuş. Bu amacına ulaşmak için ilk adım olarak ezeli ve azılı iki düşman Barzani ve Talabani'yi Washington'a davet ederek barıştırmış. Ne var bunda? Adamlar bir insanlık yapmış. Ölünceye kadar küs mü kalsalardı yani. Güya Amerika'nın asıl amacı, Irak-İran-Kuveyt petrol üçgenini kontrol edebilmek için bölgede zayıf bir Kürt devleti kurmakmış. "İneğin altında buzağı aramak" dedikleri bu olsa gerek.(Yoksa ``öküzün altında" mıydı.) Uyanın beyler uyanın! Dünya tekli düzene geçti. Artık düzen de belli düzülen de.

Medyadaki değerli bazı yazarlarımızın bunlara neden ``dinozor" dediklerini şimdi daha iyi anlıyorum. Neymiş efendim, A.B.D.'nin bu girişiminin hemen ardından, İtalya'da sürgündeki Kürt parlamentosunun toplanması tesadüf değilmiş. Tüm bunlar ``Sevr'i Hortlatmak" amaçlarının bir parçasıymış. Sevr'de Kürtlere verilecek özerk topraklardan söz edilmekteymiş. Roma da bu yeni oluşumda geç kalmamak için telaşla Amerika'nın yanındaki yerini almış. İtalya'nın hala Antalya ve Hatay topraklarında gözü varmış. Yapmayın kardeşim, bu kadar da pimpiriklenmeyin. Artık dünyada ``globalleşme" diye bir olgudan söz ediliyor. Sınırlar kalktı. Devlet yönetiminde, ekonomi düzeninde, ahlak anlayışında, insan ilişkilerinde ve daha bir çok şeyde tek bir yönlendirici var. O da ``Yeşil Dolarlar". Gerisi boş. Siz de gücün ve güçlünün yanındaki yerinizi alın. Kafanızı öyle her şeye takmayın.

Evet, ne yazık ki ülkemizde yukarıdaki düşüncelerin büyük ölçüde benzerine sahip sözde aydın, vatansızlar mevcut. Onlara kalırsa: "Geçmişte bir hatadır yapmışız. Ermenilerden özür dileyip soykırım iddialarından kurtulmalıyız." ya da ``Ne var Güneydoğu'dan azıcık toprak versek Kürtlere? Böylece Batı'nın baskısından da kurtulmuş oluruz." Bu soysuzların güçlerinin ve mamalarının kaynağı bellidir. Bu kaynak fırsatını her bulduğunda ``Sizler Orta Asya steplerinden gelip bu toprakları işgal ettiniz. Medeniyetler beşiği Anadolu'nun gerçek sahipleri bizleriz." diyebilmektedir. 1. Dünya Savaşı sonunda Yunanlılara, ``Bu topraklar sizindir" diyerek batı Anadolu'yu işgal ettirenler ile Akdeniz'e ``Mare Nostrum" diyerek Anadolu'nun güney kıyılarına göz diken faşist İtalyanlar aynı emperyalist kaynağın kollarıdır. Dünya'da tek süper güç olarak kalan ülke ve yağdanlıkları, "Global Ekonomi" diyerek kamufle ettikleri amaçları doğrultusunda dünyayı işgale yeltenmişlerdir. Ama silahları geri tepmiş, kendileri ağır şekilde yaralanmışlardır.

Türkiye üzerinde planlanan son karanlık senaryo ise ``Ilımlı İslam" adı verilen bir yönetim modelinin uygulamaya konulması isteğidir. Bu modele göre demokrasi ve İslam kardeş-kardeş birarada yaşayacak ama ``laiklik" ilkesi terk edilecektir. Onlar nüfusunun %99'ı Müslüman olan demokratik ve laik bir ülkenin hem Ortadoğu'daki baskıcı islami yönetimlere hem de Ortaasya'da yeni kurulan Türki Cumhuriyetlere örnek olmasını istememektedirler. Zira Mustafa Kemal önderliğinde tüm bir ulusun kazandığı istiklal mücadelesi, dünyada pek çok milletin uyanmasına neden olmuştur. Yeni bir uyanış, hele son günlerde onlar için çok tehlikeli olabilir.

NİCE 75. YILLARA… İÇİMİZDE CANLI TUTTUĞUMUZ  ``TAM BAĞIMSIZLIK" ATEŞİYLE DEMOKRATİK, LAİK, ATATÜRKÇÜ TÜRKİYEMİZİ DAHA İLERİLERE TAŞIYARAK.

75yil 

Üst Düzeye Çık Sonraki Başlığa Git